Değerli paydaşlarımız,
Doğaya, insana ve topluma karşı sorumluluğumuzun bilincinde olarak, 2025 yılı sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için yoğun çaba harcadığımız bir raporlama dönemini daha tamamladık. “Çevrenin sürdürülebilirliğine”, “bireylerin sağlığı ve mutluluğuna” ve “toplumun gelişimi ve refahına” daha fazla katkıda bulunmak için yürüttüğümüz çalışmaların sonuçlarını içeren dokuzuncu “Sütaş Sürdürülebilirlik İlerleme Raporu 2024”ü sizlere sunmaktan gurur duyuyorum.
2024 yılı, küresel siyasi ve ekonomik belirsizliklerin arttığı, dijital dönüşüm, döngüsel ekonomi, biyoçeşitlilik ve kapsayıcılık gibi konuların gündemde daha fazla yer aldığı, sürdürülebilirlikle ilgili şirketlerin iş yapış biçimlerini etkileyen önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu.
En önemli küresel sorunlardan iklim krizi, dünya gündeminde ilk sıradaki yerini korudu. 2024 yılında en sıcak yıl rekoru tazelendi ve sanayi devrimi öncesine kıyasla ilk defa küresel sıcaklık artışı 1,5 derecenin üzerine çıktı. Bu krizle mücadele için yenilenebilir enerji kaynaklarının kapasitesinin artırılması önceliklendirilmeye devam etti. Uluslararası Enerji Ajansı’nın tahminlerine göre yenilenebilir enerji payının küresel elektrik üretimi içinde %35’e ulaşması öngörülüyor.
Süt sektöründe ve gıda sistemlerinde biyolojik kaynakların sürdürülebilir bir şekilde üretilmesi, kullanılması ve yeniden değerlendirilmesi ilkesine dayanan döngüsel biyoekonomi tartışmaları Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı kapsamında ivme kazandı.
Öte yandan dünyada uzun yıllardır “İkiz Dönüşüm” olarak gündemde yer alan yeşil ve dijital dönüşüm, artık “Üçüz Dönüşüm” adıyla sosyal dönüşümle de bütünleşti. 2024, “Sosyal Sürdürülebilirliğin” stratejik öneminin hızla arttığı bir yıl oldu. Sosyal boyut artık sadece etik bir sorumluluk olarak değil, toplumsal refah, yaşam kalitesi, kapsayıcılık ve adalet gibi en temel ilkeler boyutunda da sürdürülebilirliğin başarıyla hayata geçirilmesinde stratejik bir unsur olarak değerlendirilmeye başlandı. Bu kapsamda tedarik zincirinde özen konusu, başta Avrupa Birliği olmak üzere birçok ülkede yasal düzenlemelerle somut bir çerçeveye oturtuldu. Bu da şirketlerin değer zincirlerinin bütününde çevresel etkilerin yanı sıra, insan hakları etkilerini de tanımlayıp, bunların düzeltilmesine yönelik adımlar atmasını gerekli kıldı.
Tüm bu gelişmelere paralel olarak sürdürülebilirlik faaliyetlerinin raporlanması yasal raporlama çerçevesi haline geldi. Ülkemizde de Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) 2024 yılından itibaren bazı şirketler için zorunlu kılındı.
Sütaş Sürdürülebilirlik Komitesi olarak 2024 yılı, bu değişim ve gelişmelere uyum için kurumsal yapımızı güçlendirmeyi hedeflediğimiz bir yıl oldu. Komitelerimiz ve çalışma gruplarımızla birlikte öncelikle etik kurallarımız, insan kaynakları politikamız, tedarikçi davranış kurallarımız ve ilgili mekanizmalarımızın revizyon çalışmalarına hız verdik.
Sürdürülebilirlik anlayışımızın kurumsal kültürümüzde daha da benimsenmesini sağlamak amacıyla, sürdürülebilirlik eğitimlerimizi çeşitlendirip güçlendirdik. Eğitimlerimizin 2025 yılı sonuna kadar tamamlanmasını öngörürken, önümüzdeki dönemde bir Sürdürülebilirlik Okulu kurarak çalışanlarımızı uzmanlık alanlarına uygun eğitimlerle desteklemeyi hedefliyoruz.
İklim değişikliği ile mücadele kapsamında, yenilenebilir enerji üretim kapasitemizi artırmaya yönelik yatırımlara ara vermeden devam ettik. 2024 sonu itibarıyla endüstriyel tesislerimizin elektrik ihtiyacının %92’sini, ısı ihtiyacının %38’ini ineklerimizin gübreleri ve organik atıklarından ürettiğimiz yenilenebilir enerji ile karşıladık.
Biyogaz tesislerimizin çıktılarından elde ettiğimiz organik ve organomineral gübrelerle, topraklarımıza kazandırdığımız organik madde miktarı, 2025 hedefimizi de geçerek 54 bin tona ulaştı. Böylece 117 bin dekar araziyi daha verimli hale getirerek, onarıcı tarımla ilgili faaliyetlerimizi daha ileri taşıdık.
Diğer taraftan, 2025 yılında 25 MWp’ye çıkarmayı hedeflediğimiz güneş enerjisi santrali kapasitemizi 22,2 MWp ‘a ulaştırdık.
Yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesi, dijitalleşme ve kaynak verimliliğin artırılmasına yönelik ARGE çalışmalarımızın yanı sıra, ülkemizde sürdürülebilir süt hayvancılığının gelişimi için yaptığımız çalışmalardan ve her geçen gün artan sektörel işbirliklerimizden mutluluk duyuyoruz.
Kapsam 3 emisyonlarımızı raporlamak ve bilimsel esaslı net sıfır hedeflerimizi ortaya koymak amacıyla altyapımızı geliştirme çalışmalarını hızlandırdık. Diğer taraftan, ürünlerimizin yaşam döngüsü analizine başladık. Bu çalışmaların sonuçları, sorumlu üretim ilkemiz çerçevesinde yürüttüğümüz faaliyetleri desteklerken, aynı zamanda da tüketicilerin hızla artan sürdürülebilir ürün taleplerini karşılamamıza imkan tanıyacak.
Değerli Paydaşlarımız,
Kuruluşumuzun 50. yılını kutlayacağımız 2025 yılı, sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için daha fazla gayret ettiğimiz, bundan sonraki 5 yıl için yeni hedefler belirleyeceğimiz önemli bir dönem.
Bitkisel üretimden başlayarak gübre ve enerji üretimine kadar uzanan, doğal kaynakları verimli kullanmayı ve geri dönüştürmeyi esas alan “Çiftlikten Sofralara” döngüsel iş modelimiz; yeni belirleyeceğimiz hedeflere ulaşmamıza ve sürdürülebilirliğin her alanına katkı sağlamamıza imkân tanıyan en önemli dayanağımız.
Sütün iyilik ve bereketini sürdürülebilir kılmanın, topluma değer katmanın ve hepimiz için sürdürülebilir bir geleceğin birlikte mümkün olduğuna inanıyor, başta çalışma arkadaşlarım olmak üzere Sütaş’ın büyümesine ve ilerlemesine katkı sağlayan tüm paydaşlarımıza gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.
Duygu YILMAZ
Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı
